Mayıs 5, 2024

İrritabl (Huzursuz) Bağırsak Sendromu ve Beslenme

Bağırsaklarımız, vücudumuzun karmaşık ve önemli bir parçasıdır. Son çalışmalar bağırsak mikrobiyotasının insan sağlığı için ne derece önemli olduğunu göstermiştir. Bağırsaklar, yiyeceklerin sindirilmesi, besinlerin emilimi ve atıkların uzaklaştırılması gibi önemli işlevleri yerine getirirler. Ancak, birçok kişi bağırsak sağlığı ile ilgili sorunlardan muzdariptir. Huzursuz Bağırsak Sendromu ya da İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS), bu sorunların en yaygın olanlarından biridir. İBS, genellikle sindirim sisteminde ağrı, şişkinlik, gaz ve değişen dışkılama alışkanlıkları gibi semptomlarla kendini gösterir ve bireyin yaşam kalitesini öenmli ölçüde etkiler.

İBS hastaları, karın ağrısı semptomlarını haftada en az bir kez (ortalama olarak) dışkı sıklığında bir değişiklik, dışkı formunda bir değişiklik ve/veya dışkılama ile ilişkili olarak karın ağrısında rahatlama veya kötüleşme gibi semptomlar gösterirler. Şişkinlik sıkça rastlanan bir başka belirti olarak karşımıza çıkar. Bu semptomlar “çölyak” hastalığında da karşımıza çıktığı için, Huzursuz Bağırsak Sendromu ve diyare semptomları olan hastalarda, çölyak hastalığı dahil olmak üzere diğer sindirim sistemi rahatsızlıklarını dışlamak önemlidir. Bu nedenle, İBS tanısı konan hastalarda serolojik testlerin yapılması önerilmektedir.

İBS ile yaşayanlar için, semptomları yönetmek ve rahatlatmak oldukça önemlidir. İBS için kesin bir tedavi yöntemi bulunmamakla beraber,  semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilecek bazı beslenme stratejileri bulunmaktadır.

1. Lif İçeriği

Lif, sindirim sistemi sağlığı için oldukça önemlidir. Lif açısından zengin gıdalar, sindirim sürecini destekler, dışkılama alışkanlıklarını düzenler ve bağırsaklardaki hareketliliği artırır.

Diyet lifi, sindirim sistemimizde çeşitli etkilere sahiptir. Genel sağlık için faydalı olan lif, günlük olarak 25-35 gram tüketilmesi önerilen bir besin maddesidir. Sindirim sistemi üzerindeki etkileri arasında bağırsak mikrobiyomu, metabolizma, dışkı kıvamı ve safra asidi emilimi bulunmaktadır.

Bununla birlikte İBS semptomlarını tedavi etmek için çözünür liflerin kullanılması önerilirken, çözünmez liflerin tercih edilmemesi önemlidir. Çözünür lifler, psyllium, yulaf kepeği, arpa ve fasulye gibi gıdalarda bulunurken; çözünmez lifler genellikle buğday kepeği, tam tahıllar ve bazı sebzelerde bulunur. Laksatif etkileri olan lifler, dışkının su içeriğini artırırken kolonda fermantasyona direnir. Ancak, kolonda fermente olan lifler, su tutma kapasitelerini kaybeder ve şişkinlik ve gaz gibi semptomları kötüleştirebilir.

Sonuç olarak, IBS semptomlarını yönetmek için beslenme stratejileri belirlerken çözünür liflerin tercih edilmesi önemlidir. Bu tür lifler sindirim sistemini desteklerken, semptomları azaltmaya ve rahatlamaya yardımcı olabilir.

2. FODMAP’ler Hakkında Bilgi Edinin

FODMAP’ler, bazı insanlarda sindirim sistemi semptomlarına neden olan belirli karbonhidrat türleridir. İBS semptomları olan kişiler için FODMAP’lerin azaltılması veya bazı durumlarda tamamen ortadan kaldırılması semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Bununla birlikte, FODMAP’leri diyetten çıkarmak ve bu diyetin uygulanması oldukça zordur. Ayrıca uzun dönemde kullanımı bazı besin ögelerinin yetersiz alımına sebep olabilir. İBS hastalarında genel semptomları iyileştirmek için düşük FODMAP diyetinin sınırlı bir denemesini önerilmektedir. Ancak, bu öneri, kanıtların çok düşük kalitesine dayanmaktadır.  Ayrıca, düşük FODMAP diyetiyle ilgili birçok soru hala cevapsızdır.

Bu diyetin karmaşıklığı, olası beslenme eksiklikleri ve planın üç aşamasında gereken zaman ve kaynaklar göz önüne alındığında, hastalara bu konuda doğru danışmanlığı sağlamak için bu alanda yetkin bir diyetisyene başvurmak önemlidir. İBS semptomlarını iyileştirmeye yönelik diyet stratejileri belirlenirken, hastaların düşük FODMAP diyetinin üç aşaması hakkında doğru bilgilendirilmesi kritik öneme sahiptir.

3. Küçük ve Sık Öğünler Tüketin

Büyük öğünler sindirim sisteminizi zorlayabilir ve semptomları artırabilir. Bunun yerine, gün boyunca küçük ve sık öğünler tüketmek sindirim sisteminizin yükünü azaltabilir ve semptomları hafifletebilir.

4. Yeterince Su İçin

Su, sindirim sistemi sağlığı için kritik öneme sahiptir. Yeterince su içmek, bağırsak hareketliliğini artırabilir ve dışkının yumuşamasına yardımcı olarak kabızlık semptomlarını hafifletebilir. Aynı zamanda diyarenin (ishal) baskın olduğu İBS hastalarında kaybedilen sıvının geri kazanımı için oldukça önemlidir.

 

5. Beslenme Günlüğü Tutun

Semptomlarınızı ve diyetinizde yaptığınız değişikliklerin etkilerini takip etmek için günlük bir beslenme günlüğü tutmak faydalı olabilir. Bu, hangi gıdaların semptomları artırdığını veya azalttığını belirlemenize yardımcı olabilir ve beslenme planınızı buna göre ayarlamanıza olanak tanır.

 

 

 

Özetle, yukarıdaki beslenme önerilerinin eşilk ettiği, düşük FODMAP diyeti bu hastalarda potansiyel olarak etkili olabilir, ancak bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle, bu diyetin uygulanması ve sonuçlarının izlenmesi konusunda uzman bir diyetisyenin rehberliği önemlidir. Bu yaklaşım, İBS semptomlarını iyileştirmeye yönelik bireyselleştirilmiş ve etkili bir beslenme stratejisi olabilir.

İrritabl Bağırsak Sendromu, kişiden kişiye farklılık göstermektedir, bu nedenle herkes için tek bir doğru beslenme planının olmadığı unutulmamalıdır. Ancak, yukarıdaki stratejiler çoğu kişi için semptomların yönetimine yardımcı olabilir. Semptomlarınızı en iyi şekilde yönetmek ve sağlıklı bir yaşam için diyetisyen desteği önemlidir.

Çilek tadında sağlıklı günler dilerim.

Dr. Dyt. Ece ÇELİK ATALAY

 

Leave A Comment